Toplum tarafından ekolojik farkındalıkta gözle görülür bir artış oldu. Tonlarca çöpün dünyanın dört bir yanına dağıldığının giderek daha fazla farkına varıyoruz ve bunun gezegenimizin yaşamı üzerinde çok olumsuz bir etkisi var. Modern endüstrinin biyolojik olarak parçalanabilen ürünlere odaklanmasının nedeni budur. Öyleyse biyolojik bozunmanın ne olduğunu ve biyolojik olarak parçalanabilir ürünler sloganının arkasında neyin saklı olduğunu düşünelim.
Biyolojik bozunma, karmaşık organik bileşiklerin basit inorganik bileşiklere ayrıştırma işlemidir. Biyolojik aktivitenin sonucudur. Esas olarak bakteriler ve mantarlar gibi canlı organizmaların eylemleriyle, aynı zamanda diğer mikroorganizmalar tarafından ve sıcaklık, UV radyasyonu ve oksijen gibi abiyotik faktörlerin de etkisi altında gerçekleşir. Biyolojik bozunma, anaerobik veya aerobik koşullar altında meydana gelebilir. Fark, süreç boyunca açıkça görülebilir, ancak nihai ürünler en önemlisidir. Anaerobik biyolojik bozunmadan metan ve diğer basit hidrokarbonlar elde ederiz. Aksine, aerobik biyolojik bozunma su ve karbondioksit ve bazen de mineral tuzları oluşturur.
Artık genel olarak biyolojik bozunma süreci hakkında, kimler tarafından ve hangi koşullar altında gerçekleştiği hakkında bir şeyler biliyoruz. Toprağa ve bitkilere gerekli malzemeleri sağlar. Doğal olarak var olan bileşikler, insan yapımı yapay maddelerden çok daha hızlı biyolojik olarak parçalanır. Onların durumunda süreç birkaç bin yıla kadar sürebilir. Bu, üretim sürecine, özellikle de önemsiz olmayan paketleme problemi ve ürünlerin kendilerinin üretimi ile ilgili olarak, önemli değişiklikler getirilmesini gerektirir. PCC Group, ürünleri biyolojik olarak parçalanabilirlik açısından tanımlayan iki işaret sunar – “%100 biyolojik olarak parçalanabilir ürün” ve “Biyobozunur ürün”. İlki, 28 gün içerisinde aerobik koşullar altında tam biyolojik ayrışmaya giren ürünlerle ilgilidir. İkincisi, aynı koşullar altında 28 gün içinde>%60’ın ayrıştığı ürünler için geçerlidir. Her iki işaret de esas olarak, belirli, doğrulanmış yöntemlerle ölçülen yüzey aktif maddelerin biyolojik olarak parçalanabilirliğine atıfta bulunmaktadır.
“%100 biyolojik olarak parçalanabilir” olarak işaretlenen diğer ürünler arasında, kozmetik formülasyonlarda popüler bir bileşen olan ROKAcet HR40W (PEG-40 Hydrogenated Castor Oil) bulabiliriz. Yenilenebilir bitki hammaddelerine dayanmaktadır. Saç, vücut ve yüz preparatlarında, makyaj kozmetiklerinde, parfümlerde ve akne önleyici preparatlarda kullanılmaktadır. Bu işareti taşıyan bir diğer ürün ROKAmina K30B’dir (Coco Betaine). Sürfaktan grubuna aittir ve ayrıca kozmetikte yaygın olarak kullanılmaktadır. Sadece biyolojik olarak parçalanabilen bir ürün değil, aynı zamanda doğal ve ekolojik bir üründür ve vegan formülasyonları için uygundur. Mükemmel kalitesi, uluslararası ECOCERT kalite işareti dahil birçok sertifika ile onaylanmıştır. “Biyolojik olarak parçalanabilen ürünler”, çok çeşitli maddeler ve hazır formülasyonları içerir. Bunların arasında FLO® markasının tüm serisini bulabiliriz. Her ev için kullanışlı ürünler sunar. Bunlara bulaşık yıkama sıvıları, yıkama ve durulama sıvıları, cam yıkama sıvıları ve diğerleri dahildir. Ürün yelpazesi, tercihlerimize uygun ürünleri seçebildiğimiz ve böylece daha ekolojik çözümler seçebildiğimiz çeşitli kokuları içerir.
