Son yıllarda ekolojiye artan bir ilgi gösterildi. Endüstri, daha çevre dostu veya biyolojik olarak parçalanabilen malzemelerin üretimini sağlayan yeni teknolojiler getirmektedir. Bu tür malzemeler inşaat endüstrisinde de kullanılmaktadır. Sürekli gelişen şehirlerimizde yeşil alanların yerini yeni binaların alması son derece önemlidir. İnşaatta kullanılan malzemeler, her zaman açık olmasa da ekosistemimiz üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Peki, sürdürülebilirliğini koruyacak yüksek bir ofis binasını nasıl inşa edebiliriz?
Sürdürülebilir bina
Sürdürülebilir bina veya yeşil bina olarak da adlandırılan ekolojik inşaat, binaları mümkün olan en sürdürülebilir şekilde ve çevreye özen göstererek tasarlama ve inşa etme yöntemine atıfta bulunan bir terimdir. Tüm süreç tasarımla başlar, çünkü bu aşamada bile inşaat sırasında uygulanacak sürdürülebilir çözümleri hesaba katmak önemlidir. Varsayımlardan biri, böyle bir binanın mümkün olduğunca çevresine sığması gerektiğidir. Verilen yerde ne kadar doğal görünürse o kadar iyidir. Örneğin, kenar mahallelerdeki büyük bir bina, müstakil evlerden, ormanlardan veya parklardan oluşan bir peyzaja pek sığmaz. Bir binayı çevreye daha iyi uydurmanın popüler yöntemlerinden biri, sözde “yeşil çatılar” ın oluşturulmasıdır. Bu fikir, çatı yüzeyine çim ve bazen küçük çalılar dikmekten ibarettir. Bu çözüm sadece güzel bir görsel etki yaratmakla kalmaz, aynı zamanda çalışanların veya bina sakinlerinin boş zamanlarını geçirebilecekleri alan yaratmak için de iyi bir çözümdür.
Malzeme seçimi ve ürün markası
Tasarım aşaması, yeni yapı için kullanılacak malzeme ve teknolojilerin seçimini içerir. Hem üretim aşamasında (örneğin, geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımı, atıkların azaltılması) hem de kullanımları sırasında çevre üzerinde mümkün olan en düşük etkiye sahip olmaları önemlidir. Yapının ve malzemelerin dayanıklılığı da oldukça önemlidir. Uzun süre kapsamlı onarımlara ihtiyaç duymayan bir bina, birkaç yıl içinde önemli mali ve malzeme harcamaları gerektiren bir binadan çok daha sürdürülebilir olacaktır. Bu nedenle, iyi tasarım ve malzemeler sadece mali tasarruf sağlamakla kalmaz, aynı zamanda inşaat atığı miktarının azalması nedeniyle çevre üzerinde de olumlu bir etkiye sahiptir. Sürdürülebilir yapının temelini ve kullanılan malzemelerin önemini anlamak için yüksek kaliteye odaklanmamız gerekiyor. PCC Group portföyü, “Sürdürülebilir bina” markası altında özel bir ürün grubunu içerir. Bunlar, çevre için en az istilacı olacak şekilde tasarlanmış ve üretilmiş hammaddeleri ve kimyasal katkı maddelerini içerir. Çevre dostu yapı malzemeleri üretmek ve inşaat yaşam döngüsü boyunca enerji tüketimini sınırlamak için kullanılabilen ürünlerdir.
PCC Group teklifi
Sürdürülebilir bina için oluşturulan ürün grubu, Crossin® serisini içerir. Bunlar, örneğin ısı yalıtımı olarak kullanılan sprey poliüretan köpüklerin üretimi için hazır ürünlerdir. Ekoprodur poliüretan sistem serisi de mevcuttur ve binalarda ısı yalıtım sistemleri oluşturmak için kullanılır, ancak aynı zamanda su ısıtıcıları veya kazanların üretiminde ve sıklıkla evlerimizde kullanılır. Ayrıca dünyanın en çevre ve iklim dostu bitkilerinden biri olan PCC BakkiSilicon hf. üretilen mikrosilika çeşitlerimizi keşfetmenizi tavsiye ederiz . İzlanda’da. Silika tozu, harç ve dökümlerin, seramik ürünlerin üretimi ve inşaat endüstrisindeki diğer birçok uygulama için mükemmel şekilde uygundur.
- https://www.izolacje.com.pl/artykul/ekologia-w-budownictwie/262382,zrownowazone-budownictwo-wprowadzenie-do-problematyki-oceny
- https://wiedza.pkn.pl/web/wiedza-normalizacyjna/zrownowazone-budownictwo
- https://inzynierbudownictwa.pl/budownictwo-zrownowazone-charakterystyka-certyfikacja/